15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 https://www.sutannesi.com 300

DOĞRU BİBERON NASIL SEÇİLİR?

Aslında en doğrusu biberonu hiç kullanmamaktadır. Ancak günümüz şartlarında çalışan annelerin sayısı ve çalışma saatleri arttıkça biberon kullanmak neredeyse kaçınılmaz olmaktadır. Bu yazımızda işte bu konu üzerinde duracağız.

En önemli konu BPA-FİTALAT gibi ısı veya ışık gördüğü zaman biberon içindeki besinlere geçebilen plastik türevi malzemelerden uzak olması olmalıdır. Avrupa birliği ülkelerinde bu konuyla ilgili EN 13450 standartlarına göre bu tür bebek besin malzemelerinde kullanılmasıyla ilgili birçok standart bulunmasına ve üretiminde denetlenmesine rağmen ülkemizde henüz bu konuda kesin bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla üretim şartlarını göz önünde bulundurduğunuzda BPA free olmasını asla yeterli kabul etmeyin ve kullanma kılavuzunda en ince ayrıntısına kadar ne kalitede plastik içerdiğine ve bu plastiğin hangi standartlara göre kullanıldığına denetlendiğini kontrol edin.

Biberon hacmi de bir diğer dikkat etmeniz konulardan bir tanesidir. Bebeğiniz ilk doğduğu günlerde her beslemede 10-30 cc kadar süt -mama tüketirken, hızlı bir büyüme ivmesiyle sizi bile şaşırtarak 6 aylık olduğunda 180-200 ml bir öğünde tüketebilir. Dolayısıyla doğumdan itibaren bebeğinizi biberonla beslemek zorunda kaldıysanız en doğrusu farklı boylardan 1-2 adet yedek almanız ve en küçük hacimle başlamanız sizi psikolojik olarak ta rahatlatacaktır. Bebeğinizin ilk ayında kocaman bir biberonda ne kadar mama aldığını takip etmeniz hem daha zor olacaktır hem de size hiç beslenmiyor gibi gelebilir. Tabii bu arada birbirine uyumlu başlıklar ya da aksesuarlar olmasına da dikkat edin. Yoksa biberonunuzun en basit parçası kaybolduğunda (ki bu sıklıkla olmaktadır) bir biberon parası da aksesuarına ya da parçasına vermek zorunda kalmayın.

GENİŞ AĞIZ MI yoksa STANDART mı? Bu konu da genellikle sanki büyük mucize gibi gösterilen kocaman biberonlar anne göğsüne en yakın formda olduğu algısıyla cebinizden ekstra para çıkmasına sebep olabilir . Bu konu da çok farklı görüşler olmasına rağmen hiçbir yorum yapmadan kendinize şu soruyu sormanız da fayda olacaktır.” Acaba son 100 yıldır anne göğüsü şeklinde ya da meme ucu formunda kadınlar müthiş bir evrimsel değişim gösterdi de ben mi göremedim?” Bunun haricinde düşünmeniz gereken belki en önemsiz ancak sizi en çok etkileyecek olan konulardan bir tanesi de bebeğinizle seyahat ederken ya da bebek çantası içinde 1 asıl bir yedek biberonun ne kadar yer kapladığı da olabilir. Her ne kadar bu konuyla bağlantılı olmasa da aldığınız biberonun ağzının süt sağma pompasına da uyumlu olmasına da dikkat etmelisiniz. Zira süt pompasından, süt saklama poşetine, süt saklama poşetinden biberona aktarma yaparken sizi hem yoracak hem de çok kıymetli olan anne sütünün dökülmesine , bozulmasına sebep olabilecek gereksiz zahmetten de kutulabileceğiniz markalara yönelmeniz aslında en kritik noktadır.

BİBERON EMZİĞİ NASIL OLMALI sorusuna verilecek en güzel yanıt “bebeğinizin ortodontik gelişimini en az etkileyecek, hatta ağız damak gelişimini destekleyecek” emziği seçmek çok önemlidir. Bu konuda neredeyse tüm uzmanlar ağız birliği yaparak “6 aydan önce emzik ya da biberon kullanılmamalıdır” demektedirler. Ancak biberon kullanılması gerektiği durumlarda emzik belki de en önemli konu olacaktır. Aslında yıllardır mevcut olmasına rağmen plastik üretim teknolojisindeki gelişmelerden dolayı “doğal kauçuk” biberon başlıkları-emzikleri piyasada daha ez tercih ediliyor gibi gözükse de yine de tercih edilebilecek doğal malzemelerden birisidir. Biberon emziği seçiminde de Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan yeni standartlara göre bebeğinizi beslerken hava yutmasına daha da kötüsü mamayı-sütü aspire etmesine(soluk borusuna kaçırması) sebep olacak şekilde biberondan ayrılmayacak, dişleri çıktığında emziği ısırarak koparamayacak, hemde ağız damak yapısına göre olması gerekmektedir. Bu konuda gerçekten başarılı 1-2 marka var piyasada. Bunun haricinde bebeğinizin beslenme hızına göre emzik açıklığı fazla olan bir biberon emziği almanız durumunda bebeğiniz gereğinden hızlı bir şekilde mamayı-sütü tükettiği için göğüsten emerken göstereceği çabayı göstermek zorunda olmadığından sizi emmeyi bırakabilir. Böylece süt üretiminiz de yavaşlayarak bir süre sonra durabilir. İşte bu durumda bebeğinizin gelişimini ve immün sistem korumasını da risk altına almış olacaksınız. pahalı mama fiyatları da cebinizi yakmaya başlayacaktır hiç şüphesiz. Bu konuda piyasa da doğumdan itibaran 3 farklı boy ve 7 farklı akış hızı olan bir marka bile var. Seçiminizi doğru yapmanız bebeğinizin anne sütüne devamı ve sağlıklı beslenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

EN PAHALISI EN İYİSİ MİDİR? sorusunu kendinize her mağazaya girdiğinizde sorduğunuzu hisseder gibiyim. Gerçekten albenili ambalajlar ve markaların değişik pazarlama stratejileri ile kafanızı oldukça karıştıran çeşitlilikte biberon bulmak mümkün. Ancak her zaman için en doğru biberon bebeğinizin keyfine en uygun olan biberondur. Her bebek farklıdır ve faklı zevklere sahip olabilir. En yakınınızda gördüğünüz anne arkadaşınızın bebeği bir modeli tercih ederken , bir diğer bebek bambaşka bir tercihte bulunabilir. Hatta bazı bebekler ne yaparsanız yapın hiçbir biberonu kabul dahi etmeyebilir. Buradaki kritik nokta eğer şansınız olursa deneyerek almak, bebeğiniz eğer kabul etmiyorsa zorlamadan mümkünse başka bir modeli denemek olabilir. Tabii ki en ucuz olan ürünlere de şüpheyle yaklaşmak gerekmektedir. Özellikle son yıllarda merdiven altı üretim yapan firmaların modelleri de evlerimize girebilmektedir. Bilhassa çin üretimi ürünleri alırken 2 kere düşünmenizi özellikle öneririz. Zira aldığınız biberonun üretim koşulları belli değilse, yıkayarak çıkartamayacağınız kimyasallar hatta mikroplar virüsler içerebileceğini her zaman aklınızın bir ucunda bulundurmalısınız. Bu konuda Avrupa birliği ülkelerinde son çıkan yasalara göre artık hastanelerde kullanılan biberonların sıfır BPA yanında Sterilizasyon da kullanılan zehirli gazları da içermemesi gerekmektedir. Bu konuda dünya da tek bir marka bu standarta uymaktadır ve ülkemizde de satışı bulunmaktadır. Mevzu bahis firmanın en önemli iddiası satıştaki ürünlerin “SIFIR” kimyasal yanında “SIFIR” mikrobiyolojik aktivite ile üretildiğine dair “labaratuar” sonuçları olması. Hatta o kadar iddialı ki “yıkamadan kullanabilirsiniz” ya da “AÇ KULLAN” diye satılıyor. Bildiğiniz üzere her biberonun kullanma kılavuzunda kaynar suda en az 10 dakika bekleterek muhtemel mikropları virüsleri temizlemeden bebeğinize kullanmamanız gerektiğine dair uyarılar vardır.

Tüm bu anlatılanlara rağmen araştırmalar göstermiştir ki her anne 1 den fazla model biberon almaktadır. Sizin içinde işleri biraz olsun kolaylaştırmak istedik. Umarız seçimleriniz de size yardımcı olabilmişizdir. SÜT ANNESİ.COM olarak sizlere bu konuyla ilgili başka detaylar da aktarmaya devam edeceğiz. Şimdilik hoşçakalın

Paylaş:
Kategori:Anne Sütü
Önceki Yazı
Emziremeyen Annelere Tavsiyeler
Sonraki Yazı
AVRUPA PEDİATRİ DERNEĞİNDEN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMA